Ben nankör görünmek istemiyorum.
- I don't want to appear ungrateful.
Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.
- It appears that the victim tried to write the murderer's name with his own blood.
Asla reddedemeyeceğin iki şey vardır, seks ve televizyona çıkmak.
- There are two things you never turn down: sex and appearing on television.
Kız hasta görünüyordu.
- The girl appeared sick.
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
- Tom doesn't appear to be very religious.
O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.
- He appears to be strong and healthy.
Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- A cat appeared from behind the curtain.
Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
- A look of contentment appeared on his face.
İnsanları dış görünüşüyle yargılamayın.
- Don't judge a person by his appearance.
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
- Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun görünmesi partiyi canlandırdı.
- His appearance animated the party.
O, dışarıya belli etmedi.
- She managed to keep up appearances.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Büyük bir adam görüntüsünü önemsemez.
- A great man doesn't care about his appearance.
İlk görüntüsünü bir müzisyen olarak yaptı.
- She made her first appearance as a musician.
Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
- I was surprised by his sudden appearance.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
- His sudden appearance surprised us all.
Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
Naoto görünüş olarak babasına benziyor.
- Naoto takes after his father in appearance.
Gri adam kapıda göründü.
- The grey man appeared in the doorway.
Koro şefi sahnede göründü.
- The conductor appeared on the stage.
Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.
- A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
Tom bazen televizyonda görünür.
- Tom sometimes appears on TV.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Dış görünüşlere aldanmayın.
- Don't be fooled by appearances.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.
- The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.
And God ... said, Let ... the dry land appear.
A great writer appeared at that time.
Of their vain contest appeared no end.
They disfigure their faces, that they may appear unto men to fast.
One ruffian escaped because no prosecutor dared to appear.
Tom hasn't made an appearance yet.
- Tom hasn't yet made an appearance.
Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.
The question of money always rears its ugly head in the matters of business.
Judge not according to the appearance. --John. vii. 24.
The patient had a small bowel obstruction and there was no appearance until after the obstruction resolved.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.
Will he now retire, After appearance, and again prolong Our expectation? --John Milton.
There was a strange appearance in the sky.
His sudden appearance surprised me.
... Large, solid continents appear. ...
... television special that will appear on PBS that she just ...