Fare canlı mı yoksa ölü mü?
 - Is the rat alive or dead?
Onun dün yakaladığı balık hâlâ canlı.
 - The fish he caught yesterday is still alive.
Yılan diri mi yoksa ölü mü?
 - Is the snake alive or dead?
Onlar onun ölü mü yoksa diri mi olup olmadığını söyleyemedi.
 - They could not tell whether he was dead or alive.
Babamın hâlâ sağ olduğunu düşünmeden edemiyorum.
 - I can't help thinking my father is still alive.
Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.
 - The doctors thought he was dead, but today he is still alive and healthy, and has a job and a family.
Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
 - If it weren't for her help, I would not be alive now.
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
 - Both brothers are still alive.
Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu.
 - The place was alive with creative young people.
Bu sivrisinekler beni canlı canlı yiyorlar!
 - These mosquitos are eating me alive!
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
 - Layla burned Fadil alive for his money.
Bakım hayatta olmak anlamına gelir.
 - Caring means being alive.
Tom, hayatta olmak için kesinlikle şanslı.
 - Tom certainly is lucky to be alive.
Hayatta kalmak için ne heyecanlı bir zaman.
 - What an exciting time to be alive.
Biz ne olduğunun farkındaydık.
 - We were alive to what was going on.
Ben tamamen tehlikenin farkındaydım.
 - I was fully alive to the danger.
Alman Die Welt gazetesi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu  yaşayan en seksi politikacı olarak nitelendirdi.
 - The German newspaper Die Welt has called Canada's Prime Minister, Justin Trudeau, the sexiest politician alive.
Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır.
 - Elephants are the largest land animals alive today.
to keep the fire alive; to keep the affections alive.
The Boyne, for a quarter of a mile, was alive with muskets and green boughs. -- Thomas Babington Macaulay.
Tremblingly alive to nature's laws. -- William Falconer.
Northumberland was the proudest man alive. --Edward Hyde Clarendon.