Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Ann, şiir yazmayı sever.
- Ann likes to write poems.
Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
- Making such a judgement may lead to wrong ideas.
Hata yapmaktan korkuyor.
- He is afraid of making mistakes.
Onu yaparak beni çok mutlu ediyorsun.
- You're making me very happy by doing that.
O, seramik eser yaparak zengin oldu.
- She became rich by making ceramic pieces.
O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.
- The old man had been making white lightning for 50 years.
O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.
- That old man had been making homemade whiskey for fifty years.
Tom, iş yaparken yapılan hatalardan endişeleniyor.
- Tom worries about making mistakes at work.
O, bir hata yapmaktan suçluydu.
- He was guilty of making a mistake.
Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.
- My mother gave me a pair of gloves of her own making.
Film yapımı heyecan verici bir iştir.
- Movie making is an exciting job.
Özensiz görünmeye çalışmıyorum asla, ama itiraf etmeliyim ki, istemeden yaptığım yazım hatalarıyla adım çıkmıştır.
- I don't ever try to be sloppy. But I have to admit, I'm notorious for making unintentional typos.
Onunla alay etmemek elimde değil.
- I can't help making fun of him.
895 Milton, J. Works, containing : paradise lost, a poëm, and paradise regained, Simson agonistes and poëms….
... -( door opens, closes ) - YOU'RE GONNA WRITE A POEM ...
... LOOK-- NO, IT'S NOT A POEM. ...