a person whose opinion on a subject is respected

listen to the pronunciation of a person whose opinion on a subject is respected
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person whose opinion on a subject is respected в Английский Язык Турецкий язык словарь

judge
yargılamak

Onu kendim için yargılamak zorunda kaldım. - I had to judge it for myself.

O onu yargılamak istemiyor. - She doesn't want to judge him.

judge
yargıç

Yargıç onu ölüme mahkûm etti. - The judge condemned him to death.

Hangi yargıç davayı muhakeme etti. - Which judge heard the case?

judge
{f} karara varmak
judge
hükme bağlamak
judge
hakem

Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi. - Tom was a judge in an art contest.

judge
(yarışma/vb.'de) değerlendirmek
judge
değerlendirme/hakemlik yapmak
judge
-e yargıçlık etmek
judge
"Don't judge me by your self" Beni kendinle karistima, ben sana benzemem anlamında
judge
(fiil) hüküm vermek, muhakeme etmek, yargılamak, karara varmak, hakemlik etmek, değerlendirmek, değer biçmek, tahmin etmek, anlam çıkarmak, kanısında olmak
judge
{i} uzman

O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır. - He is a good judge of horses.

Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı. - Tom certainly is a poor judge of character.

judge
{f} değer biçmek
judge
{f} anlam çıkarmak
judge
Eski Ahitte Hakimler kitabı
judge
{f} tahmin etmek
judge
{f} muhakeme etmek
judge
{f} hüküm vermek; hükmetmek
judge
{i} bilirkişi
judge
aralarında uyuşmazlık olan iki kişinin arasını bulan kimse
Английский Язык - Английский Язык
judge
a person whose opinion on a subject is respected

    Расстановка переносов

    a per·son whose o·pin·ion on a sub·ject I·s respected

    Турецкое произношение

    ı pırsın huz ıpînyın ôn ı sıbcekt îz rispektıd

    Произношение

    /ə ˈpərsən ˈho͞oz əˈpənyən ˈôn ə səbˈʤekt əz rēˈspektəd/ /ə ˈpɜrsən ˈhuːz əˈpɪnjən ˈɔːn ə səbˈʤɛkt ɪz riːˈspɛktəd/
Избранное