Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
Golf sahaları su kirliliğinin başlıca sebeplerinden biridir.
- Golf courses are a major cause of water pollution.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Tobacco was one of their major crops.
O, senin önemli sorunundur.
- That is your major problem.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Üniversitede ana branş olarak ne seçtin?
- What did you major in at college?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
Ben bir İngiliz binbaşıydım.
- I was an English major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.
- My major is medieval European history.
Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?
- What subject do you major in?
This is Major Jones.
I have decided to major in mathematics.
... 75% of pitchers in the major league ...
... All of the three new major GCM features you saw are rolling ...