a person of full age

listen to the pronunciation of a person of full age
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person of full age в Английский Язык Турецкий язык словарь

major
büyük

Yeni yasa büyük bir reformdu. - The new law was a major reform.

Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir. - What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?

major
{i} branş

Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor. - Tom is majoring in architecture.

Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı. - Tom majored in literature at the university.

major
{i} majör

Tom bir müzik majörü değil. - Tom isn't a music major.

major
{f} branşı doğrultusunda yoğunlaşmak
major
(Muzik) majör (gam)
major
(Ticaret) daha deneyimli
major
binbaşı

Ben bir İngiliz binbaşıydım. - I was an English major.

Binbaşı yüzbaşının üstündedir. - A major is above a captain.

major
büyük önerme
major
büyük,esas
major
binbaşı/esas dal/reşit
major
{s} başlıca, asıl
major
{i} yetişkin
major
{s} önemli

Tütün önemli ürünlerden biridir. - Tobacco was one of their major crops.

O, senin önemli sorunundur. - That is your major problem.

major
(Tıp) a.1. Daha büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2.Büyük
major
(fiil) branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
major
{i} reşit kimse
major
daha büyük
major
(Mukavele) ana, esas, majör, birincil
major
major yoğunlaş
major
{s} ergin, reşit
Английский Язык - Английский Язык
major
a person of full age

    Расстановка переносов

    a per·son of full age

    Турецкое произношение

    ı pırsın ıv fûl eyc

    Произношение

    /ə ˈpərsən əv ˈfo͝ol ˈāʤ/ /ə ˈpɜrsən əv ˈfʊl ˈeɪʤ/
Избранное