O, nasıl golf oynanacağını bilmiyor.
- She doesn't know how to play golf.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Benim hobim golf oynamaktır.
- My hobby is playing golf.
Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
- Tom didn't feel like playing golf.
Tom, babasının ona vermiş olduğu golf kulübüne çok bağlı idi.
- Tom was very attached to the golf clubs that his father had given him.
Üç yıl önce golf kulübüne katıldım.
- I joined the golf club three years ago.