Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
- I am learning a little English.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Tom azıcık erken geldi.
- Tom was a little early.
Bir seferde azıcık iş yapacağım.
- We'll do a little at a time.
İşte senin için bir parça tavsiye, Tom.
- Here's a little nugget of advice for you, Tom.
Pastadan bir parça al.
- Have a little of this cake.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.