The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
I have about 5,000 yen.
- Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
- Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
Disconnect the power cable from the modem, wait for approximately one minute, then reconnect the cable.
- Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
I still have an hour or so before my next appointment.
- Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
- Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen.
- O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
With all your money, you should be able to buy just about anything you want.
- Tüm paranla, yaklaşık olarak istediğin her şeyi alabilmen gerekir.
Tom has just about everything a man could want.
- Tom yaklaşık olarak bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip.
That charity is named after someone who contributed about two billion yen.
- O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.
This was built some 500 years ago.
- Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.