Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Tom'un onayı olmadan onun gibi bir şey yapamam.
- I can't do something like that without Tom's approval.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- Seeing that movie is something like taking a trip to India.
Hiç kimse öyle bir şey için o kadar çok ödemeyecek.
- Nobody will pay that much for something like that.
Böyle bir şey için ne kadar öderdin?
- How much would you pay for something like this?
... Newton said something like this, he said, "Oh, that's easy. That comet is moving at ...
... And if something like that, even if it was only ...