Oil and water don't blend.
- Su ve yağ birbirine karışmaz.
4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
- 4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.
- Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.
There is a high chance of precipitation.
- Yüksek yağış olasılığı var.
Does your diet have too much fat?
- Diyetin çok fazla yağlı mıdır?
You had better cut out the fat.
- Yağı kesip çıkarsan iyi olur.
The machine was clogged with grease.
- Makine, yağdan tıkanmış.
Flattery won't get you anything.
- Yağcılık sana hiçbir şey getirmeyecek.
Imitation is the sincerest form of flattery.
- Taklit en samimi yağcılık biçimidir.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.
Will it start snowing at noon or later?
- Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
It stopped snowing an hour ago.
- Bir saat önce kar yağışı durdu.
It began to snow heavily as I got off the train.
- Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
Following the heavy rainfall, there was a big flood.
- Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
The leaves are fresh after a rainfall.
- Yapraklar yağıştan sonra taze.
The roof leaks every time it rains.
- Her yağmur yağışında çatı sızar.
They've had heavy rains for over a week.
- Bir haftadan daha fazla bir süredir şiddetli yağışlar vardı.
Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.
- Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.