vielfach

listen to the pronunciation of vielfach
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'fi: lfah} çok kez, birçok kere
birçok yönden
çok kere
birçok bakımdan
birçok kere
bir çok kez
çok kez
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vielfach в Английский Язык Турецкий язык словарь

frequently
sık sık

Depremler sık sık Japonya'yı vurur. - Earthquakes frequently hit Japan.

O sık sık okula geç kalırdı. - She was frequently late for school.

frequently
çoğu kez
frequently
çoğunlukla

Çoğunlukla Menorca ve Ibiza adalarına giderim. - I frequently go to the islands of Menorca and Ibiza.

O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar. - He frequently jumps from one topic to another while he is talking.

frequently
sıkça

Yaşayan dil sayısı sıkça tartışma konusu olur ve tahmini sayı beş bin ile sekiz bin arasında değişegelmiştir. - The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.

Son zamanlarda sıkça depremler yaşamamız beni korkutuyor. - It scares me that we have frequently had earthquakes lately.

frequently
zırt pırt
frequently
çok kez
frequently
çok kere
many times
çok kez

Daha önce de buraya çok kez geldim. - I've been here many times before.

O pek çok kez Avrupa'da bulundu. - He has been to Europe many times.

many times
çok defa

Onu pek çok defa uyardım ama o, konuşmayı kesmeyecek. - I warned him many times, but he won't stop talking.

İyi bir yazar metnini pek çok defa yeniden şekillendirip geliştirebilir. - A good writer can reshape and improve his text many times.

many times
çok kere
many times
birçok kere

Birçok kere İtalya'da bulundum. - I've been to Italy many times.

Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi. - His teacher sent him to the principal's office for being tardy too many times.

frequently
çok defa
in many cases
birçok durumda

Birçok durumda, onu yapmak imkansız. - In many cases, doing that is impossible.

frequently
z. sık sık
many times
birçok kez

Biz birçok kez Tokyo'da bulunduk. - We have been to Tokyo many times.

O birçok kez bize doğru baktı ve uzaklaştı. - He looked back at us many times and walked away.

multiple
multiple choice testlerde cevaplardan birini seçme usulü