Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
- It is not always easy to separate right from wrong.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
- This is important enough for separate treatment.
Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
- We'd like separate checks.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Ailesinden ayrılmayı sevmiyordu.
- He didn't like being separated from his family.
Guangdong'u Guangxi'den ne ayırıyor?
- What separates Guangdong from Guangxi?
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.