Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
 - This is the hotel where we stayed last year.
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
 - Was Ms. Kato your teacher last year?
İki yılda ilk kez bir film izledim.
 - I saw a movie for the first time in two years.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
 - Visitors to that town increase in number year by year.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
 - My father will soon be forty years old.
Benim babam sadece on beş yaşında.
 - My father is only fifteen years old.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
 - With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!
Her zaman gelecek yıl vardır.
 - There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
 - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
 - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
 - We have a lot of snow at this time of the year.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
 - Boston is just one of the cities I visited last year.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
 - Typhoons bring about damage every year.