He escaped from prison by climbing over a wall.
 - Duvardan tırmanarak hapishaneden kaçtı.
Those shoes won't do for climbing.
 - Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
 - Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
I scaled Mt. Fuji three times.
 - Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
We'd like to climb that mountain.
 - Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
A bear can climb a tree.
 - Bir ayı ağaca tırmanabilir.