İngilizce iki ulusu ayıran bir dildir.
- English is one language separating two nations.
İngilizce iki ulusu ayıran bir dildir.
- English is one language separating two nations.
Kimin iyi olduğunu ve kimin olmadığını biz kendimiz bildiğimizde politika neden bizi ayırıyor?
- Why is politics separating us, when we ourselves know who is good and who isn't?
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Telleri ayırmak zorunda kalacağız.
- We'll have to separate the wires.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
It was filtered into separating funnel.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Tom karısından ve çocuklarından ayrılmayı istemiyordu.
- Tom didn't like being separated from his wife and children.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Karısından ayrılmak istiyor.
- He wants to separate from his wife.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
- We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.
Onlar farklı odalardalar.
- They're in separate rooms.
Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.
- It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.
Guangdong'u Guangxi'den ne ayırıyor?
- What separates Guangdong from Guangxi?
Şehir zengin ve yoksul olarak ayrılmış.
- The city is separated into rich and poor.
Sami ve Leyla çoktan ayrılmıştı.
- Sami and Layla had already separated.
Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
- It is not always easy to separate right from wrong.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Separate the articles from the headings.
I try to keep my personal life separate from work.