sürdür

listen to the pronunciation of sürdür
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) continue

Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds. - Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler.

Tom continued his relationship with that married woman. - Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.

(Bilgisayar) preserve
carry on

We can not carry on conversation in such a noisy room. - Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.

I carry on playing pool. - Ben bilardo oynamayı sürdürüyorum.

carry#on
resume

He resumed reading after lunch. - O, öğle yemeğinden sonra okumayı sürdürdü.

After waiting all day, the workers were still looking for a break in the weather so they could resume the search. - Bütün gün bekledikten sonra işçiler araştırmayı sürdürebilmek için hâlâ havanın düzelmesini bekliyorlardı.

sür
{f} drove

Ambition drove him to murder. - Hırs onu cinayete sürükledi.

Tom got into the driver's seat and drove off. - Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.

sür
{f} exile

Napoleon was exiled to St. Helena. - Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.

Santa Ana was living in exile in Cuba. - Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

The rain lasted five days. - Yağmur beş gün sürdü.

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.

sür
impel
sür
{f} drive

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

Tom shouldn't have driven Mary's car. - Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.

You'd better not have driven my car. - Keşke arabamı sürmeseydin.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

Napoleon was banished to Elba in 1814. - Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.

He was banished to an island for high treason. - O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
expatriate
sür
{f} smear
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sürdür в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE
sürdür
Избранное