look at

listen to the pronunciation of look at
Английский Язык - Турецкий язык
seyretmek
göz önüne almak
göz atmak

Eve bir göz atmak için gideceğim. - I will go and take a look at the house.

Buna bir göz atmak ister misin? - Would you like to take a look at it?

(Fiili Deyim ) bakmak , incelemek , gözden geçirmek
gözden geçirmek
(Bilgisayar) bakılacaklar
bak

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım. - As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.

yargılamak
ele almak
bakmak

Sabah güneşi bakmak için çok parlak. - The morning sun is too bright to look at.

Çiçekler bakmak için çok güzeldi. - The flowers were very beautiful to look at.

eye
{i} göz

Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı. - This song is so moving that it brings tears to my eyes.

Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı. - My mother looked at me with tears in her eyes.

eye
yatak istinadı
look at me
bak bana
eye
iğne deliği
eye
bakış

Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim. - By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek.

Baştan çıkarıcı bakışların var. - You have bedroom eyes.

eye
{f} gözle

Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı. - My mother looked at me with tears in her eyes.

Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı. - Mother looked at me with tears in her eyes.

eye
delik

Tom'un delikli bir kaşı var. - Tom has a pierced eyebrow.

a look at
bir göz at
eye
çeşm
eye
{i} kanı

Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu. - His eye was swollen and his nose was bleeding.

eye
{f} dikkatle bakmak
eye
{i} görüş

Benim görüşüm kötüleşiyor. - My eyesight is getting worse.

Babamla aynı görüşü paylaşmıyorum. - I don't see eye to eye with my father.

eye
toplanma noktası
eye
göze benzer herhangi bir şey
eye
dişi kopça
eye
(isim) göz, bakış, nazar, görüş, bakış açısı, kanı, ilmik, ilik, tomurcuk
eye
{f} gözetlemek
eye
{i} tomurcuk
eye
{f} süzmek
eye
gözünü dikip bakmak
Английский Язык - Английский Язык
to study (something) visually
to observe or watch (something)
take into consideration for exemplifying purposes; "Take the case of China"; "Consider the following case"
{f} consider, think about carefully; take into consideration; observe something; study mentally and visually
look at carefully; study mentally; "view a problem"
eye
lay eyes on
eyeball
view

Try to look at it from Tom's point of view. - Try to look at it from Tom's point of view.

look at

    Турецкое произношение

    lûk ät

    Произношение

    /ˈlo͝ok ˈat/ /ˈlʊk ˈæt/

    Этимология

    [ 'luk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English lOcian; akin to Old Saxon lOcOn to look.

    Общие Словосочетания

    look at me

    Видео

    ... So you can look at it two ways. ...
    ... your pension? OBAMA: You know, I ' I don't look at my ...
Избранное