The car is equipped with digitally controlled air conditioning.
- Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.
Mary was a controlled wife.
- Mary kontrollü bir eşti.
He did a check on the quality.
- O, bir kalite kontrol yaptı.
Please check the correct answer.
- Lütfen doğru cevabı kontrol edin.
Nobody can control us.
- Hiç kimse bizi kontrol edemez.
You used a condom for birth control, right?
- Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
Tom got a grip on his emotions.
- Tom duygularını kontrol altına aldı.
The pilot was having trouble controlling the aircraft.
- Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.
How are you at controlling your temper?
- Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun?
The riot got out of hand.
- İsyan kontrolden çıktı.
Hand washing is one way to control bacteria.
- El yıkama, bakterileri kontrol etmek için bir yoldur.
Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
- Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
The policeman was checking the cars one-by-one.
- Polis, arabaları tek-tek kontrol ediyordu.
Why are you checking Mary's mailbox?
- Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?
The pilot controls the engine power using the throttle.
- Pilot, valf kullanarak motor gücünü kontrol eder.
The pilot is battling for the control of the aircraft.
- Pilot, uçağın kontrolü için mücadele ediyor.
The puppets are controlled by wires.
- Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.