Discussion resumed after a short interruption.
- Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
We couldn't allow any interruptions.
- Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
There's been a power cut.
- Bir elektrik kesintisi vardı.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.
Many employees had to be laid off due to budget cutbacks.
- Birçok işçi bütçe kesintileri nedeniyle işten çıkarılmak zorundaydı.