Everybody is fed up with Dan's scornful attitude.
- Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.
There was a scornful note in his voice.
- Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.
I'm tired of your snide remarks.
- Senin küçümseyen uyarılarından bıktım.
He despised those who lived on welfare.
- Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
They don't despise you.
- Onlar seni küçümsemiyorlar.
True artists scorn nothing; they force themselves to understand instead of judging.
- Gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; onlar kendilerini yargılamak yerine anlamak için zorlarlar.
There was a scornful note in his voice.
- Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.
He takes every opportunity to belittle you.
- O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.
Do not belittle his suggestions.
- Onun önerilerini küçümseme.
Tom and I despised each other.
- Tom ve ben birbirimizi küçümsedik.
His very servants despised him.
- Onun hizmetkarları onu küçümsedi.