küçümseyen

listen to the pronunciation of küçümseyen
التركية - الإنجليزية
disdainful
cynical
condescending
deprecating
snooty
contemptuous, snooty
deprecatory
underestimating
sneering
scornful

There was a scornful note in his voice. - Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.

Everybody is fed up with Dan's scornful attitude. - Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.

snide

I'm tired of your snide remarks. - Senin küçümseyen uyarılarından bıktım.

disparaging
patronizing
slighting
küçümseyen kimse
sneerer
küçümse
{f} scorned
küçümse
despise

Even his servants despised him. - Onun uşakları bile onu küçümsedi.

He despised those who lived on welfare. - Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

küçümse
{f} scorn

Why are you giving me such a scornful look? - Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?

Everybody is fed up with Dan's scornful attitude. - Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.

küçümse
pooh pooh
küçümse
{f} condescending
küçümse
belittle

He takes every opportunity to belittle you. - O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.

Do not belittle his suggestions. - Onun önerilerini küçümseme.

küçümse
despised

His very servants despised him. - Onun hizmetkarları onu küçümsedi.

Tom also despised Mary. - Tom da Mary'yi küçümsedi.

toplumsal değerleri küçümseyen
cynical
toplumsal değerleri küçümseyen kimse
cynic
küçümseyen
المفضلات