Yapım çalışmaları 1854 yılının sonuna kadar sürdü.
- Die Bauarbeiten dauerten bis zum Ende des Jahres 1854.
Bunca yılın ardından beni hatırlayacak mı, merak ediyorum.
- Ich frage mich, ob sie mich nach all den Jahren wiedererkennen wird.
Beni kaç yıldır tanıyorsun?
- Wie viele Jahre kennst du mich schon?
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.
- Letztes Jahr habe ich eine Weltreise gemacht, dieses Jahr fahre ich mal woanders hin.
Seneler nereye kayboldular ?
- Wo sind die Jahre geblieben?
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Tekstil endüstrisi serbest rekabet pazarına önümüzdeki yıllarda uyum sağlayacaktır.
- Die Textilindustrie wird sich in den nächsten Jahren an einen Markt des freien Wettbewerbs anpassen.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
It would be fun to see how things change over the years.
- Es wäre lustig zu sehen, wie die Dinge sich im Lauf der Jahre ändern.
I came to Tokyo three years ago and have been living here ever since.
- Ich kam vor drei Jahren nach Tokyo und seither habe ich hier gelebt.
Did you live in Sasayama last year?
- Haben Sie vergangenes Jahr in Sasayama gelebt?
I came to Japan last year.
- Ich kam vergangenes Jahr nach Japan.