There are 10 types of people in the world: those who understand binary, and those who don't.
 - Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.
There are 10 types of people in the world: those who understand binary, and those who don't.
 - Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.
Only in love are unity and duality not in conflict.
 - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.
Sam is two years younger than Tom.
 - Sam Tom'dan iki yaş küçük.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
 - Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
The orthodontist told him he'd need braces for at least two years.
 - Ortodontist ona en az iki yıl süreyle pantolon askısına ihtiyacı olacağını söyledi.
Your words split my heart in twain.
 - Sözleriniz kalbimi ikiye böldü.
The number 2015 is represented as 11111011111 in binary.
 - 2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.
You two make a nice couple.
 - Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.
I left him a couple messages.
 - Ona iki mesaj bıraktım.
Only in love are unity and duality not in conflict.
 - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.
See you in a couple of minutes.
 - İki dakika içinde görüşürüz.
I spent a couple of months in Boston.
 - Boston'da iki ay geçirdim.
Either of the two must go.
 - İkisinden biri gitmeli.
Either way will lead you to the station.
 - Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
Both of the brothers are dead.
 - Kardeşlerin ikisi de öldü.
She is paralyzed in both legs.
 - O, her iki bacağından felçlidir.
Either of the two must go.
 - İkisinden biri gitmeli.
Tell me which of the two cameras is the better one.
 - İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
Tom and Mary are a musical duo.
 - Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.
Half of his class can write with both hands; they're ambidextrous.
 - Sınıfının yarısı iki eliyle de yazabilir; onlar çok yönlüdür.
Tom and Mary are both really ambitious, aren't they?
 - Tom ve Mary'nin ikisi de gerçekten hırslı, değil mi?
The only room available is a double.
 - Mevcut tek oda iki kişiliktir.
The number of employees doubled in ten years.
 - Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.