i̇ki̇li̇k

listen to the pronunciation of i̇ki̇li̇k
Турецкий язык - Английский Язык

Определение i̇ki̇li̇k в Турецкий язык Английский Язык словарь

iki
two

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

Sam is two years younger than Tom. - Sam Tom'dan iki yaş küçük.

ikilik
dualism
ikilik
difference
ikilik
(Bilgisayar) binary

There are 10 types of people in the world: those who understand binary, and those who don't. - Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

ikilik
(Muzik) a half
ikilik
(Muzik) half-note
ikilik
dichotomy
ikilik
(Bilgisayar) bin

There are 10 types of people in the world: those who understand binary, and those who don't. - Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

ikilik
disunion
ikilik
(something) which can hold two measures or things
ikilik
twofold division of opinion
ikilik
duality; discord, disunion, difference; half-note
ikilik
DUALITY

Only in love are unity and duality not in conflict. - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.

ikilik
mus. half note
ikilik
twofold division, duality
iki
brace

The orthodontist told him he'd need braces for at least two years. - Ortodontist ona en az iki yıl süreyle pantolon askısına ihtiyacı olacağını söyledi.

iki
twain

Your words split my heart in twain. - Sözleriniz kalbimi ikiye böldü.

iki
number 2

The number 2015 is represented as 11111011111 in binary. - 2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

iki
{i} couple

I spent a couple of months in Boston. - Boston'da iki ay geçirdim.

You two make a nice couple. - Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.

iki
bi
iki
{s} dual

Only in love are unity and duality not in conflict. - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.

iki
duo-
iki
a couple of

See you in a couple of minutes. - İki dakika içinde görüşürüz.

He's only a couple of years older than me. - O benden yalnızca iki yaş büyük.

iki
bi-
iki
(Tıp) dipole
iki
either

Either way will lead you to the station. - Her iki yol da seni istasyona götürecektir.

If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were. - İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.

iki
deux
iki
eucre
ikilik sayı sistemi
(Askeri,Matematik) binary system
otuz ikilik
(Muzik) demisemi-quaver
otuz ikilik süre
(Muzik) a thirtysecond
iki
di-
iki
dyad
iki
both

Hold the vase with both hands. - Vazoyu iki elinle tut.

She is paralyzed in both legs. - O, her iki bacağından felçlidir.

iki
the two

The two sisters lived very quietly. - İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.

The two children pulled at the rope until it broke. - İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler.

İki
you two
görevsel ikilik
(Hukuk) functional duality
iki
amphi
iki
two, double
iki
duo

Tom and Mary are a musical duo. - Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.

iki
dyad; two
iki
ambi

Half of his class can write with both hands; they're ambidextrous. - Sınıfının yarısı iki eliyle de yazabilir; onlar çok yönlüdür.

Tom and Mary are both ambitious, aren't they? - Tom ve Mary ikisi de hırslı, değil mi?

iki
twospot
iki
euchre
iki
twi
iki
double

The only room available is a double. - Mevcut tek oda iki kişiliktir.

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

iki
di
ikilik nota
(Muzik) semibrevis
ikilik prensibine ait
dualistic
ikilik sus
(Muzik) minim rest
ikilik özelliği
dichotomy
otuz ikilik not
demisemiquaver
Английский Язык - Английский Язык

Определение i̇ki̇li̇k в Английский Язык Английский Язык словарь

iki
Breath The physical act of respiration Also will power
iki
KA იბი [igi]
iki
Russian for `Space Research Institute' of the (`Russian Academy of Sciences'' -- RAS)
iki
Breath Iki refers more to the physical act of respiration, while kokyu signifies the deeper cosmological aspects of breathing
i̇ki̇li̇k
Избранное