The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
Greed makes people do strange things.
- Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.
I have always been very passionate about politics.
- Politika konusunda daima çok hırslı oldum.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
She realized her ambition to become a great scientist.
- O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.
She is an avid reader.
- O hırslı bir okuyucu.
Tom is an avid tennis player.
- Tom hırslı bir tenis oyuncusu.