Sami'nin iş başarısızlıkları vardı.
- Sami had business failures.
Tüm başarısızlıklarının üstesinden geldiğini iddia ediyor.
- He claims that he's gotten over all his failures.
Kamyonun bir debriyaj arızası vardı.
- The truck had a clutch failure.
Onun projesi başarısızlıkla sona erdi.
- His project ended in failure.
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
- He tried to kill himself but it ended in failure.
Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.
- My mother was disappointed by my failure.
O tam bir fiyaskoydu.
- It was a complete failure.
Parti bir fiyaskoydu.
- The party was a failure.
Hata için o suçlanacak.
- He is to blame for the failure.
Hata için kim suçlanacak?
- Who is to blame for the failure?
Batmanın eşiğindeyiz.
- We're on the border of failure.
We don't tolerate failure.
- We do not tolerate failure.
We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.
... some failures, but obviously some huge successes. ...
... learn from disaster, but we also learn from failures. ...