Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
- I like addition but not subtraction.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
- Additions and deletions are not shown immediately.
Komite eklemeyi onayladı.
- The committee approved the addition.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
- He is handsome. In addition, he is good at sport.
Bu pul, benim koleksiyonum için iyi bir katkı olacak.
- This stamp will be a good addition to my collection.
Ek olarak beş dolar ödedim.
- I paid five dollars in addition.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
- I study French in addition to English.
Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
- In addition to being a doctor, he is a writer.
İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
- In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir.
- In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Buna ek olarak bir şeye ihtiyacın var mı?
- Do you need anything in addition?
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
The addition of five more items to the agenda will make the meeting unbearably long.
... AMIT SINGHAL: In addition, we're also launching public ...
... In addition to that, they have sensors. ...