Tom was breathing heavily.
- Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
Tom is breathing heavily.
- Tom aşırı derecede nefes alıyor.
Tom seems extremely excited.
- Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
This is extremely hard for him.
- Bu onun için aşırı derecede zordur.
I think Tom is overly optimistic.
- Sanırım Tom aşırı derecede iyimser.
I am afraid your translation is overly literal.
- Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.
Ann is exceedingly fond of chocolate.
- Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
I hear that you are having an unusually cold winter.
- Aşırı derecede soğuk bir kış yaşadığınızı duydum.
The hotels here are kept unusually clean.
- Buradaki oteller aşırı derecede temiz tutulur.
I enjoyed myself enormously, believe me.
- Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
Tom said he was extremely tired.
- Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
Mary is extremely attractive.
- Mary aşırı derecede çekici.