repeatedly. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- durmadan
Durmadan masum olduğunu söyledi.
- She repeatedly said that she was innocent.
- tekrar tekrar
Tom tekrar tekrar Mary'ye yumruk attı.
- Tom punched Mary repeatedly.
Tom o suçlamaları tekrar tekrar reddetti.
- Tom has repeatedly denied those charges.
- again and again
- tekrar tekrar
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
O tekrar tekrar kapıyı çaldı, ama cevap yoktu.
- He knocked at the door again and again, but there was no answer.
- repeatedly
- defaat
- repeatedly
- ha bire
- again and again
- defalarla
- again and again
- ara vermeden
- again and again
- döne döne
- again and again
- defalarca
O, ona defalarca vurdu.
- She hit him again and again.
Bu kitap defalarca okumaya değer.
- This book is worth reading again and again.
- again and again
- kayta kayta
- repeatedly
- sık sık
- repeatedly
- defalarca
Sana defalarca böyle yapmamanı rica ettim.
- I've asked you repeatedly not to do that.
Kurban katil tarafından defalarca bıçaklandı.
- The victim was stabbed repeatedly by the killer.
- repeatedly
- arka arkaya
- repeatedly
- aralıksız olarak
