Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
 - The recent advances in medicine are remarkable.
Tom dikkat çekici bir kişi.
 - Tom is a remarkable person.
İngilizcede dikkate değer bir ilerleme kaydetti.
 - He has made remarkable progress in English.
Tom'un oldukça dikkate değer bir kişi olduğunu düşünüyorum.
 - I think Tom is a pretty remarkable person.
İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
 - He made remarkable progress in English.
O son günlerde İngilizcede kayda değer ilerleme yaptı.
 - She has recently made remarkable progress in English.
Tom fevkalade genç bir adam.
 - Tom is a remarkable young man.
Fevkalade bir iş yaptın.
 - You've done a remarkable job.
Tom'un olağanüstü bir hafızası var.
 - Tom has a remarkable memory.
Bu olağanüstü bir deneyimdi.
 - It was a remarkable experience.
Onun yaşındaki bir kız için, Mary çok zeki, dikkat çekici düşünceler ifade eder.
 - For a girl of her age, Mary expresses very clever, remarkable thoughts.
Onun çok dikkat çekici olduğunu düşündüm.
 - I thought that was remarkable.
... And with regards to health care, you had remarkable details with regards to my pre-existing condition ...
... The five major religions today are all rooted in this remarkable era. ...