recumbent

İngilizce - Türkçe

recumbent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

arkaya dayanmış

(Tıp) Boylu boyunca uzanmış, yatmış, uzanmış

yatan

uzanıp yatmış

uzanmış

sırt üstü yatmış

recumbently uzanarak

{s} arkasına yaslanmış

{s} yan yatan

{s} uzanan

recumbency uzanış

{s} yaslanan

{s} yaslanmış

{s} dinlenen

boylu boyunca uzanmış

dayanış

İlgili Terimler

recumbent fold

yatık kıvrım

recumbent bicycle

yaslanmış bisiklet

semi-recumbent

(Tıp, İlaç) Arkaya doğru yarı dayanır halde (duruş)

semi-recumbent

(Tıp, İlaç) Arkaya doğru yarı dayanır (duruş)

piled-up recumbent

yatık kıvrım dizisi

recumbently

uzanarak

İngilizce - İngilizce

recumbent teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Lying down

A bicycle or tricycle that places the rider in a reclined posture

Inactive; idle

{a} lying down or along, leaning

Leaning; reclining; lying; as, the recumbent posture of the Romans at their meals

A recumbent figure or person is lying down. He looked down at the recumbent figure. lying down on your back or side (present participle of recumbere )

Hence, figuratively; Resting; inactive; idle

lying down; in a position of comfort or rest

{s} lying down, reclining

reclining

İlgili Terimler

recumb

lean in a comfortable resting position; "He was reposing on the couch

recumb

To lean; to recline; to repose

Heceleme

re·cum·bent

Eş anlamlılar

decumbent, flat, horizontal, level, procumbent, prostrate, reclining, resupine, sprawling, supine

Etimoloji

[ -b&nt ] (adjective.) 1705. From Latin present participle recumbens, from verb recumbere