rüşvetçi

listen to the pronunciation of rüşvetçi
Türkçe - İngilizce
bribed
corrupt

These government officials are corrupt. - Bu devlet memurları rüşvetçidir.

Dan discovered that Matt was a corrupt cop. - Dan, Matt'in rüşvetçi bir polis olduğunu keşfetti.

bribetaker
person who takes bribes
bribe-taker, grafter
venal
bent
grafter
Türkçe - Türkçe
Rüşvet alarak iş gören kimse
rüşvetçi