Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
 - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
O, yankesicilik eyleminde yakalandı.
 - He was caught in the act of pickpocketing.
Kendimizi niyetimizle başkalarını ise davranışlarıyla yargılarız.
 - We judge ourselves by our intentions and others by their actions.
Bu çok nazik bir davranıştı.
 - That was a very kind act.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
 - Go to work, send your kids to school. Follow fashion, act normal, walk on the pavements, watch TV. Save for your old age. Obey the law. Repeat with me: I am free.
Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
 - According to Newton's Third Law of Motion Every action has an equal and opposite reaction.
Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
 - One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
Dan hasta numarası yapmadı bile.
 - Dan didn't even act sick.
Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
 - Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
 - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Son günlerde tuhaf davranmaktaydı.
 - She's been acting odd lately.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
 - The strong yen is acting against Japan's export industry.
O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.
 - He became the finest actor on the American stage.
Jane öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü.
 - Jane saw the students acting well on the stage.
Filmde oynamak ister misin?
 - Do you want to act in a movie?