present participle of dance

İngilizce - Türkçe

present participle of dance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

dancing

{i} dans etme

Tom'un canı dans etmek istedi. - Tom felt like dancing.

Aoi'nin hobisi dans etmektir. - Aoi's hobby is dancing.

dancing

{i} dans

O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor. - He likes dancing, much more music.

Sahnede dans eden adam benim amcam. - The man dancing on the stage is my uncle.

dancing

dans (etme)

dancing

{f} danset

Onun canı dansetmek istedi. - She felt like dancing.

dancing

{i} oynama

İngilizce - İngilizce

present participle of dance teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

dancing

Heceleme

pres·ent par·ti·ci·ple of dance