Mujgan walked into the room and struck a pose.
They posed for a picture in front of the castle. - Onlar kalenin önünde bir resim için poz verdiler.
They posed for a picture in front of the castle.
Onlar kalenin önünde bir resim için poz verdiler.
They all posed for a picture. - Onların hepsi bir resim için poz verdi.
They all posed for a picture.
Onların hepsi bir resim için poz verdi.