Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
- The oil spill polluted the bay.
Okyanusun büyük alanları kirletildi.
- Large areas of the ocean are polluted.
Bu nehir kirli değildir.
- This river is not polluted.
Tom bu nehirde yüzmeyi sevmiyor. O onun çok kirli olduğunu söylüyor.
- Tom doesn't like swimming in this river. He says it's too polluted.
Büyük şehirlerde hava kirlidir.
- The air is polluted in the big cities.
Tom bu nehirde yüzmeyi sevmiyor. O onun çok kirli olduğunu söylüyor.
- Tom doesn't like swimming in this river. He says it's too polluted.
Fabrikalardan gelen gazlar havayı kirletir.
- Exhaust from factories pollutes the air.
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
- The oil spill polluted the bay.
The factory polluted the river when it cleaned its tanks.
The lights from the stadium polluted the night sky, and we couldn't see the stars.