pişkin

listen to the pronunciation of pişkin
Türkçe - Türkçe
Girgin
Saygısızca davranarak işini yürüten: "Hiç istifini bozmayan bir pek pişkin hırsız hâli buldum."- S. F. Abasıyanık
Çabuk pişen, pişeğen, pişek
Tecrübesi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun
Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun: "Onların çoğu şimdi, yaşını başını almış, akıllı uslu, pişkin adamlardır."- R. N. Güntekin
Gereğince pişmiş. Çabuk pişen, pişeğen, pişek
Gereğince pişmiş
Saygısızca davranarak işini yürüten
Girgin: "Vasıf'ı hem arkadaş canlısı bir insan, hem de gayet pişkin bir politikacı olarak tanıyordum."- Y. K. Karaosmanoğlu
pişkin