Fotoğrafımızı çektirelim.
- Let's get our photograph taken.
Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.
- A photographer took a photograph of my house.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
She photographs well. The camera loves her.
I hope it is an old picture or a very beautiful photomontage.
- I hope it is an old photograph or a very beautiful photomontage.
Who's the photographer?
- Who is the photographer?