İnsanların savaş korkusu var.
- La gente ha paura della guerra.
Erkek kardeşim karanlıktan korkmadığını söylüyor.
- Mio fratello dice che non ha paura del buio.
Hiromi korkmasına rağmen, bungee-jumpingi göze almaya karar verdi.
- Malgrado la sua paura, Hiromi decise di provare il bunjee-jumping.
Korkarım sana yardım edemeyiz.
- Ho paura che non possiamo aiutarti.
Dürüst olmak gerekirse, yüksekten korkuyorum. Korkak!
- Se devo essere sincero, ho paura delle altezze. Fifone!
Everyone is afraid of doing new things.
- Tutti hanno paura di fare delle cose nuove.
She's scared to try new things.
- Lei ha paura di provare delle cose nuove.