past of worry

listen to the pronunciation of past of worry
İngilizce - Türkçe

past of worry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

worried
{s} endişeli

Ben onun sağlığı hakkında endişeliydim. - I was worried about his health.

Grant, malzemeler konusunda endişeli değildi. - Grant was not worried about supplies.

worried
{s} düşünceli
worried
{s} merakta kalmış
worried
{s} kaygılı

İlk önce ben kızımın sağlığı hakkında çok kaygılıyım. - First of all, I'm very worried about my daughter's health.

Gerçekten kaygılı görünüyorsun. - You look really worried.

worried
{s} üzüntülü
worried
endişeli olmak

Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur. - There is no reason to be unnecessarily worried about the outbreak.

Endişeli olmak elimde değil. - I can't help being worried.

worried
düşünmek
worried
endişelenmek

Endişelenmek için iyi bir nedenim var. - I've got a good reason to be worried.

worried
{s} üzgün

Sana sadece küçük bir şey gibi gelebilir, fakat Tom her şey hakkında gerçekten üzgün. - It may seem like just a little thing to you, but Tom is really worried about the whole thing.

Tom, Mary'nin onun hakkında üzgün olmasından etkilenmişti. - Tom was touched that Mary was worried about him.

worried
sıkkınlık
worried
{f} üzül
worried
{s} merak içinde olan, tasalı, kaygılı
İngilizce - İngilizce
worried
past of worry

    Heceleme

    past of wor·ry

    Türkçe nasıl söylenir

    päst ıv wıri

    Telaffuz

    /ˈpast əv ˈwərē/ /ˈpæst əv ˈwɜriː/