pasifleştirmek

listen to the pronunciation of pasifleştirmek
Türkçe - İngilizce
to passivate
to pacify, reduce to a submissive state, subdue
passivate
pasif
passive

Watching TV is a passive activity. - Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.

It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful. - Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.

pasif
inactive
pasif
(Ticaret) debit
pasif
supine
pasif
(Ticaret) unfavorable
pasifleştirme
disable
pasif
passivation
pasif
liabilities
pasif
ınactive
pasif
quiescent
pasif
com. liabilities; debit side of a balance sheet
pasif
nonviolent
pasif
passive; inactive; liabilities
Türkçe - Türkçe
Etkisiz duruma getirmek
PASİF
(Hukuk) Mal varlığına veya hukuki bütünlüğe ilişkin borçlar
pasif
Edilgen
pasif
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin: "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim."- P. Safa. Çekingen, durgun: "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır."- H. Taner
pasif
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin
pasif
Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı
pasif
Edilgin
pasif
Çekingen, durgun
pasifleştirme
Pasifleştirmek işi
pasifleştirmek