outside, externally

listen to the pronunciation of outside, externally
İngilizce - Türkçe

outside, externally teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

without
olmadan

Televizyon olmadan yaşayamam. - I can't live without a TV.

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi. - Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without her.

without
onsuz

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Tom sizin izniniz olmadan gitmedi. - Tom wouldn't leave without your permission.

Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam. - I'd never borrow anything of yours without asking first.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
İngilizce - İngilizce
without