There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
Those who dig a grave for others will fall therein.
- Başkaları için mezar kazanlar orada düşerler.
That boy over there will be Tom's brother.
- Oradaki erkek çocuk Tom'un erkek kardeşi olmalı.
He is older than the boy who is over there.
- O, oradaki erkek çocuktan daha yaşlıdır.
My mother is out there.
- Annem orada dışarıdadır.
What do you think's out there?
- Orada ne olduğunu düşünüyorsun?
Tom looked around the room, but no one else was there.
- Tom odayı araştırdı ama orada başka hiç kimse yoktu.
There was nobody under 30 around.
- Orada 30 yaşın altında hiç kimse yoktu.
Both ladies received me very graciously; but I was wholly unprepared for so much beauty as I discovered in Ora Doveton;.