ones basic nature, or the qualities thereof; essence or personality

listen to the pronunciation of ones basic nature, or the qualities thereof; essence or personality
İngilizce - Türkçe

ones basic nature, or the qualities thereof; essence or personality teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

being
{i} olma

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

Doktor olmaktan gururluyum. - I am proud of being a doctor.

being
yaşam

Erkek kardeşime benzediğim söylenmeden sadece bir gün yaşamak istiyorum. - I'd like to go through just one day without being told I look like my brother.

Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı. - The living beings of the past were very different from those of today.

being
vücut
being
oluş

Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur. - Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.

O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun? - Do you know who brought that team into being?

being
mevcudiyet
being
varlık

Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır. - Let's respect the animals, because they are sentient beings.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir. - Human as a biological being belongs to the animal world.

being
mahluk
being
canlı/yaşam
being
Tanrı

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

being
var olan şey
being
beser
being
be ol
being
Supreme Being Allah
being
{i} yapı

Bizim roket yapılıyor. - Our rocket is being built.

Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı. - I was disappointed at there being so little to do.

being
{i} varoluş
being
{i} insan

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir. - Language changes as human beings do.

being
Cenabıcall into being yaratmak
İngilizce - İngilizce
being