I've got nothing to say to him.
- Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
She bought him a sweater.
- O, ona bir süveter aldı.
He asked her where she lived.
- O, ona nerede yaşadığını sordu.
I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
I've got nothing to say to him.
- Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
I paid five dollars to him.
- Ona beş dolar ödedim.