okkalı

listen to the pronunciation of okkalı
Türkçe - Türkçe
Kiloca fazla olan, ağır çeken
Çok, fazla
Ağır
OKKALI
Ağır: "Önce Bekir'in omzuna okkalı bir sille indirdi."- N. Cumalı
OKKALI
Kiloca fazla olan, ağır çeken: "... ablak yüzlü, okkalı bir adamdı nazır hazretleri."- Y. Z. Ortaç. Çok, fazla: "Müfettiş Bey, öncekilerden çok daha okkalı bir yudum içti."- T. Buğra
okkalı kahve
Bol kahve ile yapılmış ve büyük fincana konulmuş kahve
okkalı