of fry

İngilizce - Türkçe

of fry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

fried

argo sarhoş

fried

{s} yağda kızarmış

fried

{s} kızartılmış

Kızartılmış tavuğun bir çatalla mı yoksa parmaklarınızla mı yenilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? - Do you think fried chicken should be eaten with a fork or with your fingers?

Domuz doğranmış ve kızartılmış. - The pork is diced and fried.

fried

yağda pişirilmiş

fried

kavurma

fried

kızarmış

Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı. - Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.

Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı. - On the table, there was a plate with three fried eggs on it.

fried

{f} kızar

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor. - Fried food does not agree with me.

fried

{s} sarhoş

İngilizce - İngilizce

of fry teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

fried

Heceleme

of Fry

Türkçe nasıl söylenir

ıv fray

Telaffuz

/əv ˈfrī/ /əv ˈfraɪ/

Videolar

... SAL KHAN: Oh, Fry's. ...

... ELON MUSK: Like Fry's. ...