Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
 - Winter is cold, but I like it.
Dün hava bugünkünden daha soğuktu.
 - It was colder yesterday than today.
Tom'un elleri üşümüştü.
 - Tom's hands were cold.
Onlar gerçekten üşümüştü.
 - They were really cold.
Sonunda nezlesi geçti.
 - She has finally recovered from her cold.
Lütfen nezle olmayın!
 - Please don't be cold!
Tom üşümekten hoşlanmıyor.
 - Tom doesn't like to be cold.
O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
 - She catches colds easily.
Soğuk algınlığı için bir şeyin var mı?
 - Have you something for a cold?
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
 - It seems to have gotten colder.
Tom üşümediğini söyledi.
 - Tom said that he wasn't cold.
Üşümediğine emin misin?
 - Are you sure you're not cold?