Gömleğimi ütülemek zorundayım.
- I have to iron my shirt.
Bu gömleği yine ütülemek zorunda kaldım! Son kez!
- I had to iron his shirts again! It's the last time!
Altın demirden daha kıymetlidir.
- Gold is more precious than iron.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
- There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
- The shirt needs ironing.
Bu kupa demirden yapılmıştır.
- This mug is made of iron.
Köprü demirden yapılmış.
- This bridge is made of iron.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
- Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
- To be or not to be; That is a big question.
Sanırım kaba olmamak en iyisi.
- I think it is best not to be impolite.